Her ne kadar Christmas yani yılbaşı dönemi Avrupa gezisinin bir başka olduğu söylense de; bizim gibi kat kat giyinmeyi sevmeyenler ve yürüyerek her sokağı keşfetmek isteyenler için Avrupa turu yapmayı düşünenlere sonbahar ve ilkbaharı öneriyoruz. Biz de bu sebeple arabayla Batı avrupa turu planını ilkbahar için yaptık.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Ayrıca bu tur boyunca uzaktan çalışmaya devam ettik ve 2 saatlik zaman farkından yararlanarak öğleden sonra 14:30 gibi gezmeye başladık. Yani zaman-performans açısından değerlendirdiğinizde de bu konuda epey iyiydik diyebiliriz.
Bu yazıda da hem arabayla Avrupa turu yapmak isteyenler hem de hızlandırılmış olarak çok fazla yeri kısa sürede görmek isteyenler için kendi deneyimlerimizi paylaşacağız.
Arabayla Batı Avrupa Gezi Planı
Öncelikle arabayla Türkiye’den başlayan bir gezi değildi bu, onun altını çizelim. Batı Avrupa turu dediğimizde de tüm Batı Avrupa ülkeleri (Avusturya, Belçika, Fransa, Almanya, Lihtenştayn, Lüksemburg, Monako, Hollanda, İsviçre) gelmesin aklınıza 🙂 Sadece Almanya, Fransa ve İsviçre’ye uğradık.
Frankfurt
Biz bir haftada yapabileceğimiz en iyi planı yapmaya çalıştık. Bu planda belirleyici noktalardan biri Stuttgart, Aalen’de yaşayan kardeşimizdi. Arabayla Batı Avrupa turumuzu Almanya’nın Frankfurt şehrinden başlayıp Stuttgart şehrinde bitirecek şekilde planladık. İşte 5 gün boyunca uğradığımız tüm noktalar:
- Frankfurt
- Idstein
- Strasbourg
- Colmar
- Basel
- Zurich
- Baden
- Stuttgart
- Ulm
- Blautopf
- Aalen
Avrupa’da Araç Kiralama Nasıl Yapılır?
Farklı ülkelerde kullanmak üzere araç kiralarken bilmeniz gereken en önemli detaylar şunlardır:
- Biz kiralamayı fiyat performans karşılaştırması yaparak Europcar’dan yaptık. Size de bildik yerlerden yapmanızı tavsiye ederiz.
- 5 gün için 365euro ödedik. Bunun içine 30euro cross border fee ve farklı bir şehirde aracı bırakma ücreti de dahildi.
- Cross border fee, aracı kiraladığınız ülke dışında da kullanacaksanız ödemeniz gereken bir tutar. Zorunlusunuz yani.
- Biz sigorta yaptırmadık ancak her ihtimale karşı yaptırmanız tavsiye edilir.
Bu arada Avrupa’daki benzinliklerde pompacılar yok. Kendi benzininizi kendiniz doldurmak zorundasınız. Kasiyerler bu konuda yardımcı da olmuyor.
5 Günde 3 Ülke: Hızlandırılmış Batı Avrupa Turu
En sıkıcı bölümü, havalimanından araç kiralama bölümünü, atlattığımıza göre gelelim bizi bekleyen eşsiz Batı Avrupa rotalarına. Özellikle mimarisiyle kendisine hayran bırakan 11 farklı destinasyona…
Frankfurt, Almanya
Avrupa’nın Manhattan’ı olarak anılan Frankfurt, uçakla ilk varış noktamızdı. Şehir bankaların ve bolca plazaların olduğu tam bir finans merkezi olduğu için bu şekilde nam salmış.
Ancak Frankfurt, özellikle Goethe’nin evi ve heykelinin bulunduğu yerden Demir Köprüye inen sokaklar tarihin izini sürebileceğiniz kilise, Römerberg pazar meydanındaki eski evler gibi pek çok mimari eserleri görmenize imkan veriyor.
Iron Footbridge
Römerberg
Frankfurt’ta sadece bir gece kaldık. Sabah Idstein’i gezip akşam şehir merkezini dolaştık. Altını üstüne getiremesek de görülmesi gereken en önemli yerleri hızlandırılmış bir şekilde gördüğümüzü düşünüyoruz.
Ancak siz daha uzun bir Frankfurt gezisi planlarsanız rehberli turlardan faydalanmanızı öneririz.
Frankfurt Gezi Turları
Idstein, Frankfurt
Frankfurt’a gelip şehir merkezindeki otelimize yerleştikten sonra ilk işimiz arabayla 40dk’lık bir yolculuk yaparak sessiz, sakin, huzurlu, evleriyle ilgiyi üzerinde toplayan Idstein’e gitmek oldu. Eğer aracınız yoksa trenle de Frankfurt’tan Idstein’e gidebilirsiniz.
Blogda Idstein ile ilgili çok detaylı bir gezi rehberi var. O sebeple burada çok detaya girmiyoruz. Meraklılarını Idstein gezilecek yerler yazımıza bekliyoruz.
Strasbourg, Fransa
5 günlük Batı Avrupa turumuzun 2.günü Frankfurt’tan Strazburg’a yola çıktık. Cross border fee’yi alma nedenimiz de ülke değiştirmekti. İlk geçişi Fransa’nın kuzeydoğusunda yer alan Strazburg’a yaptık.
Sabah, Strasbourg’un sakin sokaklarında dolaşıp bol bol fotoğraf çekip Notre Dame katedralini dolaştık.
142 metre yüksekliğindeki Strasbourg Katedrali’nin dışı kadar içi de oldukça etkileyici Yolunuz buraya düştüğünde ilk uğrayacağınız yerlerden biri olmalı mutlaka.
Sonrasında sokaklarda yürümeyi, kendinize bir kahve ısmarlamayı ve bol bol fotoğraf çekmeyi unutmayın.
Strazburg’un Le Petite France yani küçük Fransa olarak bilinen bölgesine de mutlaka uğrayın. Zaten sokaklarda kaybolurken birden kendinizi burada bulacaksınız. Tadını çıkarın.
Ancak ben bu tarih kokan sokakların hikayesini de dinlemek isterim derseniz tur satın alabilirsiniz.
Strazburg Gezi Turları
Colmar, Strasbourg
Hava kararmadan hedefimiz son dönemin popüler noktası Colmar’a varmaktı. Konaklamamızı da burada yapacaktık. Yani hem gecesini hem gündüzünü görme şansımız olacaktı. Otele eşyalarımızı bırakır bırakmaz yürüyerek keşfe başladık.
Her ne kadar Noel kutlamaları için turist akınına uğrasa da Easter (Paskalya) döneminde Colmar ve Avrupa’yı gezmek de çok renkli ve eğlenceliydi.
Collégiale Saint-Martin de Colmar, Katalik Kilisesi
La Petite Venice olarak geçen bölge… Colmar’da dolaşırken görebileceğini, size renkli kareler verecek yerlerden sadece biri…
Maison Pfister
Mimarisiyle diğer evlerden hemen ayrışan Maison Pfister, 1575’te inşa edilmiş ve Pfister ailsenin burada yaşaması ile bu isimle anılmaya başlamış. Kapısındaki kitabede evle ilgili detayları okumadan yolunuza devam etmeyin.
Ama bizim artık, Basel’e gitmek üzere yola devam etmemiz gerekiyor 🙂
Basel, İsviçre
Almanya ve Fransa’ya komşu olan Basel, hızlandırılmış Batı Avrupa turuna dahil ettiğimiz destinasyonlardan bir diğeriydi. Zürih’e geçmeden önce de durak olabilecek en ideal ve görmeden dönmek istemediğimiz bir şehirdi.
Bu kadar sessiz, sakin, huzurlu ve dingin bir şehirle karşılaşacağımızı düşünmemiştik. İsviçre’nin 3.büyük şehri olan Basel, sadece bize ait gibiydi o gün.
Tabii İstiklal Caddesi gibi alışveriş yerlerinin olduğu bir caddesi de vardı. Yol çalışması olduğu için orası da boştu. Ancak muhtemelen en işlek yeri orasıydı. Kestane satıcılarından da belliydi 🙂
Şehrin merkezinden geçen Ren Nehri etrafında da soğuğa rağmen üşenmeden yürümelisiniz. Mittlere Rheinbrücke (Orta Köprü) den karşıya da geçebilirsiniz.
Avrupa bize hep soğuk ve gri geliyor. Basel’in de yarattığı ilk izlenim buydu. Ta ki Basel Belediye Binası’nı görene kadar. Bir anda Portekiz’e mi geldik dedik 🙂
Bu da Basel Katedrali. Biz içini gezmedik. Eminiz dışı kadar görkemlidir. Vaktiniz varsa, sizler gezip bize yorumlarınızı iletebilirsiniz.
Basel için de bize ayrılan sürenin sonuna geldik. İstikamet, Zürih…
Ancak siz bu kente daha fazla zaman ayıracaksanız daha kaliteli bir gezi için turlara göz atabilirsiniz.
Basel Gezi Turları
Zürih, İsviçre
İsviçre’nin en büyük kenti Zürih’teyiz. Hani hemen Limmat nehrindeki kuğuları gözünüzün önüne getiren şehir. İşte o kuğuları yerinde gördük.
Ancak Zürih’in her şeyden önce bir öğrenci kenti olduğunu, sanat ve kültür açısından çok ileri seviyede olduğunu ve elektrikli ulaşım ağının her noktaya yayıldığını yakından da görmüş olduk.
En güzeli de otobüslerden kayak takımlarıyla inen gençleri görmekti. Günübirlik Alp dağlarına kayak yapmaya gitmek büyük bir lüks olmalı.
Burası da tren istasyonu. Buradan Almanya, Hollanda, Çek Cumhuriyeti, Macaristan gibi ülkelere trenle seyahat edebiliyorsunuz.
Dilerseniz ve daha fazla zamanınız varsa Zürih’i ve yakın rotaları da turlar eşliğinde keşfedebilirsiniz.
Zürih Gezi Turları
Ancak bizim konseptimiz arabayla Avrupa turu olduğu için biz geceyi geçireceğimiz Baden’e doğru yola çıkıyoruz.
Baden, İsviçre
Zürih’e 25 km mesafede bulunan Baden’e trenle de yaklaşık 15dk’lık bir seyahat ile ulaşabilirsiniz.
Huzurlu, küçük bir kasaba olan Baden de Limmat nehri kıyısında bulunuyor. Bizi yağmurlu ve sisli bir hava karşıladı. Ancak Stuttgart’a doğru giderken gördüğümüz manzaralar muhteşemdi.
Kısacası araç kiralayıp Batı Avrupa turunda benzer bir rota çizmeyi düşünürseniz böyle şirin kasabalara da uğramanızı şiddetle tavsiye ediyoruz. Biz Zürih merkezinde konaklama çok pahalı olduğu için tercih etmiştik, ancak budget friendly seyahat etmenin artılarını da sonuna kadar deneyimlemiş olduk.
Biz son durağımız olan Stuttgart’a geçerken, siz kahve molası için yol üstünde 1 saatinizi geçirmek için bile uğrayabilirsiniz Baden’e.
Stuttgart, Almanya
Almanya’dan başladığımız Batı Avrupa turumuza yine bir Almanya şehri olan Stuttgart’a son vereceğiz. Kardeşimiz Aalen’de olduğu için planımızı bu şekilde yaptık ve gezimizin bundan sonraki bölümüne 4 kişi olarak devam ettik. Onlar bizi Ulm, Blaubeuren – Blautopf ve Aalen’de gezdirdiler 🙂 Planın bu kısmı onlara ait.
Ama önce Stuttgart’ın merkezinden kareleri sizlerle paylaşalım. Hemen hemen herkesin Türkçe konuştuğu ve adım başı Türk dönercilere denk geleceğiniz çarşıda Stuttgart’a görülmesi gereken pek çok tarihi nokta da bulunuyordu.
Stuttgart, Yeni Saray
Altes Schloss (Old Castle)
Schiller Meydanı, Stuttgart
Çok yorulduk, e bir de Almanya’ya gelmişiz bira molası verelim derseniz Biergarten yazan yerlere girip soluklanabilirsiniz. Ancak biz araba kullandığımız için sadece önünden geçip gittik 🙂
Schicksalsbrunnen (Kader Çeşmesi)
Evet, bizim Stuttgart merkezinde gördüklerimiz bu kadarla sınırlıydı. Schiller Meydanı’nda dolaşıp döner yedik. Mercedes-Benz ve Porsche müzelerini gezemedik. Ancak böyle hızlandırılmış Avrupa turunda hiçbir şehrin hakkını verdiğimizi tabii ki söyleyemeyiz. Ama yine de çoğu gezginin uğramadığı underrated olan doğa güzelliklerine bolca zaman ayırdık.
Sizin zamanınız varsa bu tarihi yerleri sindire sindire rehberler eşliğinde gezmenizi tavsiye ederiz.
Stuttgart Gezi Turları
Ulm, Tübingen
Stuttgart, Baden-Württemberg eyaletinin başkenti. Ulm de yine bu eyalete bağlı Tübingen şehrine bağlı bir kent. Ulm, Tuna nehri kıyısında yer alıyor. Nehir boyunca yürüyebilir, cafe-restoranlarda oturulabilir, nehirde kürek çekenleri izleyebilirsiniz.
Sonrasında Ulm Kilisesi’ni, Albert Einstein Müzesini, Ulm Cephaneliği’ni, belediye binasını, Su Müzesini yürüyerek yarım günde rahatça keşfedebilirsiniz.
Ulm Kilisesi
Ulm Belediye Binası
Zeughaus (Cephanelik)
Ulm Su Müzesi
Albert Einstein Müzesi, Heykeli
Blautopf, Blaubeuren
Günün diğer yarısını Blaubeuren’de yer alan Blautopf kaynak suyunu görmek için ayırdık. Eğer doğal güzelliklere meraklıysanız Stuttgart ve Ulm’den buraya ulaşım için detaylıca hazırladığımız Blaubeuren Blautopf’a Nasıl Gidilir? yazımıza göz atabilirsiniz.
Bu kaynak su etrafında doğa yürüyüşü yapabileceğiniz patikalar var. Spor yapmak ve bisiklete binmek için gelenler çok fazlaydı. Aktivite olarak siz de bu seçenekleri değerlendirebilirsiniz.
Ya da çevrede bulunan kafe ve restoranlarda dinlenmeyi de tercih edebilirsiniz.
Aalen
Ulm’e 48km, Stuttgart merkeze 70km uzaklıkta bulunan Aalen de Baden-Württemberg eyaletinde yer alan oldukça sakin bir şehir.
Aaalen pazar meydanında bulunan Rönesans çeşmesi
Aalen’deki meydanda dolaşırken bir şeyler yiyip içebileceğiniz daha çok yerel halk ve üniversite öğrencilerinin olduğu mekanları keşfedebilirsiniz.
Biz tercihimizi Aposto’dan yana kullandık ve yerel biralardan denedik.
Bir sonraki gün Stuttgart Havalimanı’nda aracımızı teslim ederek, bir haftalık Batı Avrupa turumuzu sonlandırdık. Umarız arabayla böyle bir gezi planlamak isteyenlere hem ilhma olabilmiş hem de işlerine yarayacak bilgiler verebilmişizdir.
Eğer bizim aktarmayı unuttuğumuz ancak sizin merak ettiğiniz şeyler olursa yorum bırakabilir ya da Instagram @tutmayınbizi adresinden ulaşabilirsiniz.